Günümüzde biz Müslümanlarýn yaptýðý en büyük yanlýþ, Kur’an kelimesinin gerçek anlamýný bilmeden Kur’an ý okumamýzdan kaynaklanýyor. Daha doðrusu toplumun, Kur’an ý Allah ýn istediði gibi anlaþýlmasýnýn önüne dini kullanan, ondan faydalanan çýkar çevreleri geçiyor. Bizler hiç araþtýrmadan, Allah ýn vahyi Kur’an ý düþünerek anladýðýmýz dilden okumadan, her söylenenlere inanýyoruz. SANIRIM BU BÝZÝM KOLAYIMIZA GELDÝÐÝ ÝÇÝN, ÇABA HARCAMADAN HER SÖYLENENÝ DOÐRU KABUL EDÝYORUZ. Okuduðumuz kitabýn Kur’an olabilmesi için, Allah ýn vahyini bizler aracýsýz okuyup anlayabilmeli, yani teblið alabilmeliyiz. Anlayamýyorsak ona Kur’an diyemeyiz. SÖZLERÝNÝ ANLAYAMADIÐIMIZ, ÜZERÝNDE DÜÞÜNÜP HAYATA GEÇÝREMEDÝÐÝMÝZ BÝR KÝTABA, NASIL OLURDA KUR’AN DERÝZ. Çünkü Kur’an vahyin bizzat tebliði için indirilmiþtir. Teblið açýkça gerçekleþmiyorsa, yani anlayamýyorsak ayetlerin ne söylediðini, ona Kur’an dememiz sizce doðru olabilir mi? Çünkü Kur’an ýn indiriliþ amacý gerçeklemiþ demektir. Hâlbuki Allah Kur’an ý indirirken ilk emirlerinden biriside neydi hatýrlayalým.

Alak 1: YARATAN RABBÝNÝN ADIYLA OKU! (Diyanet meali)

Lütfen bu ayeti devamýnda bahsedilen konularý da göz ardý etmeden anlamaya çalýþalým ayeti. Ayetin devamýnda hayatýn gerçekleri, nasýl yaratýldýðýmýz anlatýlýyor. Allah Elçisine, sen Allah ýn yarattýðý gücü, mucizeleri, delili gör, yani ayetlerimi OKU emriyle Allah, tüm âlemi izle, anla yani oku emri veriliyor. Ayet kelimesi Arapçada, DELÝL, AÇIK ALAMET, ÝÞARET, MUCÝZE anlamlarýna gelir. Bu ayeti okuduðunuzda þöyle bir soru gelebilir aklýnýza. Kur’an yeni indiriliyor, Allah ýn elçisi neyi okuyacak? Bu durumda ÝKRA kelimesine yalnýz oku anlamýný vermek, büyük hata olur. Allah elçisine, sana vah yettiklerimizi topla ve iyi anla, hayatýn gerçekleri ile karþýlaþtýr, daha sonrada kullarýma teblið et onlarda bilgi sahibi olsun, gerçeklerle buluþsun emri veriliyor. Bu ayetin asýl amacý, ne yazýk ki bizlerden saklanmýþtýr. Bu ayette Allah elçisine, BENÝM SANA VAHYET MEDÝÐÝM HÝÇ BÝR ÞEYÝ, DÝNÝN EMRÝ DÝYE TEBLÝP ETME SAKIN DÝYOR. Dikkat ettiyseniz ayette okunacak, yani topluma daðýtýlýp, teblið edilecek olanlarýn, yalnýz Allah ýn adýyla yani onun emirlerinin anlatýlmasý daðýtýlmasý isteniyor. ELÇÝLÝÐÝNÝN DAHA ÝLK GÜNLERÝNDE, BU EMRÝ ALAN ALLAH IN ELÇÝSÝ, KUR’AN DIÞINDA, BUNLARDA BENÝM DÝNE KOYDUÐUM HÜKÜMLERDÝR DERMÝ?

Kur’an OKUNAN ÞEY anlamýna geldiði gibi, toplamak bir araya getirmek anlamlarýna da gelir. Peki nasýl bir okuma þekli acaba, anlamýný bilmeden de okumak Kur’an anlamýnda olabilir mi? Kuran kendine baþka isimlerde vermektedir. Daha çok birer sýfat olmakla birlikte, Kur an þu kelimeleri de kendisi için kullanýr: Hâkim (hikmetlerle dolu), Tenzil (Allah’tan indirilen), Nûr (ýþýk), Kitap, Furkan (ýþýkla karanlýðý, iyi ile kötüyü ayýran), Zikir (Allah’ýn anýlmasýný saðlayan). Sizce böyle bir kitap, nasýl okunmalýdýr? Bakýn Allah Kur’an kelimesiyle bizlere nasýl bir okunan, teblið edilen vahiyden, kitaptan bahsediyor onu anlamaya çalýþalým.

Yusuf 1–2: Elif, lâm, râ. BUNLAR, APAÇIK KÝTABIN AYETLERÝDÝR. AKLINIZI KULLANASINIZ DÝYE BÝZ ONU ARAPÇA BÝR KUR’ÂN OLARAK ÝNDÝRDÝK. (Bayraktar Bayraklý meali)

Zümer 27–28: ANDOLSUN, ÖÐÜT ALSINLAR DÝYE BÝZ BU KUR’AN’DA ÝNSANLAR ÝÇÝN HER TÜRLÜ MÝSALÝ VERDÝK. Biz onu, Allah’a karþý gelmekten sakýnsýnlar diye hiçbir eðriliði bulunmayan Arapça bir Kur’an olarak indirdik. (Diyanet meali)

Sanýrým Allah’ýn okumaktan neyi kast ettiðini, þimdi çok daha açýk anladýk. Allah Arap toplumuna, kendilerine teblið edilen Kur’an ayetlerini anlayabilmeleri ve ayetler üzerinde düþünüp, akýllarýný kullanabilsinler diye Arap toplumuna, kendi dillerinden indirildiðini söylüyor. Ýlk ayette dikkat ettiyseniz, önce KÝTAP ismini kullanýyor, daha sonrada aklýný kullanýp düþünebilmeleri içinde ARAPÇA KUR’AN OLARAK ÝNDÝRDÝK DÝYOR. BÝZLER EÐER KUR’AN I ANLAMADAN, NE OKUDUÐUMUZU BÝLMEDEN OKUYORSAK, O ANCAK BÝR KÝTAP OLABÝLÝR AMA KUR’AN OLAMAZ. Eðer bizler O kitabý anlayarak ve üzerinde düþünerek okuyabiliyorsak, ALLAH IN VAHYÝNÝ DÜÞÜNEREK ARACISIZ TEBLÝÐ ALABÝLÝYORSAK, O ancak o zaman Kur’an vasfýný kazanmýþ olur. Ne okuduðumuzun farkýnda deðilsek, bizler O kitaba nasýl Kur’an deriz? BÖYLE BÝR OKUMANIN BÝZLERE ASLA HÝÇ BÝR FAYDASI OLAMAZ. BÖYLE OKUMAKLA SEVAPTA KAZANAMAYIZ. ÇÜNKÜ TEBLÝÐÝ ALAMIYORUZDA ONDAN.

Zümer SURESÝ 27–28. ayetlerde de ayný konuya açýklýk getiriyor. Yemin ederek, Kur’an ýn indirilmesinin amacý olarak, ÖÐÜT ALMAMIZ ÝÇÝN ALLAH BÝZLERE, HER TÜRLÜ MÝSALÝ VERDÝÐÝNÝ SÖYLÜYOR. Eðer anladýðýmýz dilden okumuyorsak, nasýl öðüt alýrýz. Bu durumda Kur’an ýn amacýný gerçekleþtiremiyorsak, okuduðumuz kitaba nasýl olurda Kur’an deriz. Ayetlerde anlatýlmak istenen kitabýn Kur’an olabilmesi için, Arapça olmasý deðil, ANLADIÐIMIZ DÝLDEN OKUNUP, AYETLERÝN TEBLÝÐ ALINMASI VE HAYATA GEÇÝRÝLMESÝNDEN BAHSEDÝLÝYOR. Þimdi hatýrlatacaðým ayete lütfen dikkat.

Nahl 98: Þimdi Kur’ân okumak istediðin zaman, ÖNCE O KOVULMUÞ ÞEYTANDAN ALLAH’A SIÐIN. (Elmalý meali)

Allah Kur’an okumaya baþlamadan önce, bakýn ne yapmamýzý istiyor. Bu ayet topluma anlatýlýrken, Kur’an ý okumaya baþlamadan önce, EÐUZUBÝLLAHÝMÝNEÞÞEYTANÝRRACÝM diyerek Kur’an ý okumamýz gerektiði anlatýlýr. Hâlbuki Allah bu ayetinde bizlere çok önemli bir uyarýda bulunuyor ve diyor ki, Kur’an ý anlayabilmeniz için, önce kafanýzdaki þeytanýn ve þeytanlaþmýþ insanlarýn sizlere anlattýðý yalan, yanlýþ rivayetlerden önce kurtulun, güvendiðiniz veli edindiðiniz kiþilere deðil, yalnýz Allah a sýðýnýn ve kafanýzý yanlýþ bilgilerden temizledikten sonra KUR’AN I OKUMAYA BAÞLAYIN KÝ, KUR’AN I ANLAYABÝLESÝNÝZ. Eðer bunu yapmýyor da, bizlere öðretilen rivayetlerin ýþýðýnda Kur’an ý anlamaya çalýþýrsak, Allah asla Kur’an ý anlayamayacaðýmýzý söylüyor. GÜVENECEÐÝMÝZ TEK KÝTAP, EÐRÝYÝ DOÐRUDAN AYIRAN KUR’AN DIR, YANÝ ALLAH DIR. Hâlbuki bizlere ne öðretildi, rivayet hadisler olmasaydý Kur’an kapalý kalýr anlaþýlamazdý, demiyorlar mý? Ýþte tüm bu söylemler, þeytanýn ve þeytanlaþmýþ insanlarýn aldatmacalarýdýr. BUNLARDAN KURTULMAYAN, ASLA KUR’AN I ANLAYAMAZ. BUNU ALLAH SÖYLÜYOR HATIRLATIRIM.

Lütfen Allah ýn indirdiði kitabý, anladýðýmýz dilden okuyalým. Yoksa Allah ýn tebliðini alamayýz. Alamadýðýmýz içinde Allah ýn gerçekleri ile de buluþamayýz. Uydurduklarý dinin devam edebilmesi için, toplumun Kur’an ile buluþmasý engelleniyor. Kur’an her dile çevrilemez deniyor. Hatýrlayýnýz lütfen Zebur da, Tevrat ta, Ýncil de Kur’an da, o günkü toplumun diliyle indirildi. Ama indirilen kitaplardan, tüm toplumlar sorumluydu. Lütfen Kur’an ýn bu konudaki ayetlerini okuyunuz, hepsinde ayetlerin dikkatle, iyice okunup ayetler üzerinde düþünülmesi istenmektedir. Sýrf bu ayetler bile, Kur’an ý her toplumun anladýðý dilden okumasý gerektiðinin apaçýk kanýtýdýr. Lütfen þu ayete bakar mýsýnýz?

“EÐER BÝZ ONU BAÞKA DÝLDE BÝR KUR’AN YAPSAYDIK ONLAR MUTLAKA, “ONUN AYETLERÝ GENÝÞÇE AÇIKLANMALI DEÐÝL MÝYDÝ? BAÞKA DÝLDE BÝR KÝTAP VE ARAP BÝR PEYGAMBER ÖYLE MÝ?” DERLERDÝ.” (Fussilet 44)

Allah hiçbir kulunun, hesap günü bahane bulmamamsý için, tüm gönderdiði kitaplarý kendi dilleri ile göndermiþ. Eðer göndermeseydik, bizim dilimizde göndermemiþsiniz diye bahane bulurlardý diyor. Bu ayetten alacaðýmýz kýsadan hisseye gelince. Hani Kur’an gerçeklerini saklayanlar söylüyorlar ya, Kur’an diðer dillere tam olarak çevrilemez diye. Eðer doðru olsaydý, insanlar þunu söyleme bahaneleri olmaz mýydý hesap günü? “ALLAH IM BÝZÝM DÝLÝMÝZDEN KUR’AN I GÖNDERMEMÝÞSÝN, BAÞKA DÝLEDE TAM ÇEVRÝLMÝYOR, BU DURUMDA BÝZLERÝ NASIL SORUMLU TUTARSIN KUR’AN DAN.” Ýlginç olan, Ýslam dininde ruhban sýnýfý da yok, güveneceðimizin yalnýz Allah kendisi yani KUR’AN olduðunu söylüyor. ÇÜNKÜ VELÝLER EDÝNÝP ARDI SIRA GÝTMEYÝN DÝYEN, KUR’AN IN BÝZZAT KENDÝSÝ. Bu durumda eðer Kur’an baþka dillere tam ve doðru çevrilmiyorsa, Kur’an ýn tüm insanlýða indirildiðini nasýl söyleriz.

Lütfen batýlýn ve þeytanýn etkisinde kalan insanlarýn yarattýðý dine inanmayalým. ALLAH IN EMRETTÝÐÝ GÝBÝ, ARACISIZ KUR’AN I ANLAMAYA ÇALIÞALIM. Önümüze çýkartýlan, toplumu tedirgin eden kendi dilimize batýlýn etkisiyle çevrilmiþ, birçok Kur’an tercümeleri çýkacaktýr. Onlardan korkmayalým, yeter ki Kur’an ý Allah ýn dediði gibi, tüm batýl inançlarýmýzdan kurtularak, yalnýz Allah a sýðýnarak okumaya, anlamaya çaba gösterelim. Çok þükür Kur’an ý doðru tercüme edenler var. Allah onlardan razý olsun inþallah. Aralarýnda, kendi çýkarlarýna alet etmeye çalýþarak, tercüme ettikleri ayetleri, inanýn zamanla fark edeceksiniz. ÇÜNKÜ ALLAH BU FÝTNELERÝN OLACAÐINI BÝLDÝÐÝ ÝÇÝN, KUR’AN DA AYNI KONULARI BÝRÇOK AYETÝNDE FARKLI ÞEKÝLDE TEKRARLAMIÞ, ÝZAH ETMÝÞ KÝ, ART NÝYETLÝ ÝNSANLARIN ÝFTÝRALARI, AYETLERÝ TAHRÝF ETTÝKLERÝ ORTAYA ÇIKSIN.

Lütfen unutmayalým, Allah adaletlidir ve yemin ederek bizlere kolaylaþtýrdýðý Kur’an ý gönderdiðini söylüyorsa, bizlerin samimi, içten çabalarýmýzýn neticesinde, Kur’an gerçekleri ile buluþacaðýmýzý unutmayalým. Allah böyle kullarýmýn gönül gözlerini açarým diyor ve her kulunu gücü nispetinde sorumlu tutacaðýnýda bildiriyor. Çaba bizden destek Allah dan. ALLAH IN BU YARDIMINI LÜTFEN UNUTMAYALIM VE EMÝN OLAMADIÐIMIZ KÝÞÝLERÝN SÖZLERÝNE DEÐÝL, ALLAH IN SÖZLERÝNE KULAK VERELÝM. ALLAH ÝMTÝHANIMIZDA, CÜMLEMÝZÝN YARDIMCISI OLSUN ÝNÞALLAH.

Saygýlarýmla
Haluk GÜMÜÞTABAK


https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/