Bugünkü makalemin konusu, KUR’AN DA ÝSLAM DEVLETÝ DÝYE BÝR KAVRAM GEÇER MÝ, sorusu üzerine olacak. Bu sorunun kýsaca cevabý HAYIR, ALLAH ELÇÝSÝNE BÖYLE BÝR EMÝR KUR’AN DA VERMEMÝÞTÝR. Allah ýn Elçisi zaten uzun bir süre, Allah ýn vahyini teblið etmek için çaba göstermiþ, onunla meþgul olmuþ, çok daha sonra oluþan þartlarýn gereði Medine de, diðer kitap Ehline inanan toplumlarla birlikte, onlara düþman olanlardan da korunmak için bir devlet kurmuþlar, müþterek anlaþarak devleti yönetmiþlerdir. Kur’an dan þöyle bir sonuç çýkarabiliriz. DEVLET KURMAK YA DA DEVLET KURUMU OLUÞTURMAK ANLAYIÞI, ALLAH IN KUR’AN DA FARZ EMRÝ DEÐÝL ANCAK ADALET, GÜVENLÝK, SOSYAL ÝHTÝYAÇLARI SAÐLAMAK, ÝNANÇLARIN ÖZGÜRCE YERÝNE GETÝRÝLMESÝ ÝÇÝN BÝR ARAÇ HÜKMÜNDEDÝR. Allah kendi indirdiði dinin adýný vererek, bir devletin kurulmasý yerine, koyduðu kurallarýn hayata geçirildiði bir devlet ve yönetimi tavsiye etmiþtir.
Þöyle söylersek yanlýþ söylememiþ oluruz. ÝSLAM ÝNANCINDA SÝYASÝ, BÜROKRATÝK OLARAK KURUM VE KURULUÞLARI BELÝRLENMÝÞ VE BÝR KURALA BAÐLANMIÞ, DEVLET ÞEKLÝ YOKTUR. ELBETTE BUNUNDA NEDENÝ, KUR’AN IN BELÝRLÝ BÝR DÖNEME DEÐÝL, TÜM ZAMANA HÝTAP ETMESÝNDEN KAYNAKLANMAKTADIR. Çaðlar geçtikçe toplumlarýn ihtiyaçlarý da deðiþecek ve devleti yönetenler tarafýndan yeni kurallar, kanunlar oluþturularak, toplumun ihtiyaçlarý karþýlanacaktýr. Kur’an ýn indirilmesinin amacý, devleti yönetenleri de uyarmaktýr, ama asýl amaç insanlarý bireysel olarak uyarýp, ikaz edip doðru yola davet etmektir. Bakara suresi 256. ayetinde bunu çok açýk bir þekilde görüyoruz. “DÝNDE ZORLAMA YOKTUR. ARTIK DOÐRU, YANLIÞTAN AYRILMIÞTIR. O HALDE TÂÐÛTU/ÝNSANI ALLAH’TAN UZAKLAÞTIRAN HER ÞEYÝ ÝNKÂR EDÝP ALLAH’A ÝNANANLAR, HÝÇBÝR ZAMAN KOPMAYACAK, EN SAÐLAM KULPA TUTUNMUÞLARDIR.”
Sizce Allah Kur’an da Elçisine, Ýslam devletini kur ve onun baþýna da sen geç, emrini neden vermemiþ olabilir. Çünkü Ýslam insanlarý, toplu olarak sorumlu tutan bir din/inanç olmayýp, özellikle inancýný kiþisel yaþama emrini veren ve herkesin birey olarak sorumlu tutulduðu, bizleri imtihan ettiði bir dindir. ONUN ÝÇÝN ALLAH, SÝZLERÝ KUR’AN DAN HESABA ÇEKECEÐÝM DÝYEREK, BÝZLERÝ BÝREY OLARAK SORUMLU TUTMUÞTUR. Ýsterseniz þöyle düþünelim bir an. Diyelim ki Allah Elçisine Kur’an da, bir devlet kur ve adýný Ýslam devleti koy demiþ olsun. Bu durumda Elçisinin vefatýndan sonrada bu hüküm geçerli olacaðýndan, daha sonraki Müslüman toplumlarda bu farz emri yerine getirmek zorunda kalýrdý. Allah ýn Elçisinin zamanýnda iþler kolaydý, çünkü Allah ýn kontrolündeydi Elçisi. Ya daha sonra ne olacak? Hiç kimse Elçisinin olduðu gibi, Allah ýn kontrolünde deðil, Resulünün de zaten vekili deðildir.
Bildiðiniz gibi Ýslam, kelime olarak teslimiyet kelimesinden türeyen, ALLAH A TESLÝM OLAN VE SELAMETE ERMEK anlamýna gelir. Allah a teslim olana da Müslüman denir. Eðer Allah, Ýslam devleti kurun emrini vermiþ olsaydý, Allah ýn Elçisinden sonra kurulacak Ýslam devletinin baþýna geçene de, þartsýz Allah a ve Resulüne teslim olduðumuz gibi teslim olmamýz ve ondan bizleri selamete erdirmesini, rahata ve huzura kavuþturmasýný beklememiz gerekirdi. BU GÖREVÝ YERÝNE, GEREÐÝ GÝBÝ GETÝREMEDÝÐÝNDE, TOPLUMLAR KENDÝLERÝNÝ DEÐÝL, HÂÞÂ ALLAH IN DÝNÝNÝ SORUMLU TUTACAKLARDI. Ama Allah bunun tam tersini söylüyor ve Nisa 58. ayetinde ne diyordu? “ALLAH SÝZE, EMANETLERÝ MUTLAKA EHLÝNE VERMENÝZÝ VE ÝNSANLAR ARASINDA HÜKMETTÝÐÝNÝZ ZAMAN, ADALETLE HÜKMETMENÝZÝ EMREDÝYOR.” Demek ki Allah devleti yönetecekleri, bizzat halkýn kendisinin seçmesini istemiþ ve toplumu yönetenlere de ikazda bulunarak, toplumu adaletle yönetmesini emretmiþtir. Yöneticini ehil insanlardan seçmezsen, sonucuna da katlanýrsýn diyor Rabbimiz. Allah devleti yönetmeye talip olanlarý, bakýn ayetinde nasýl ikaz ediyor ve uyarýyordu hatýrlayalým.
“Kim Allah’ýn indirdikleriyle hükmetmezse, iþte onlar KÂFÝRLERÝN ta kendileridir.”
“Kim Allah’ýn indirdikleriyle hükmetmezse, iþte onlar ZALÝMLERÝN ta kendileridir.”
“Kim Allah’ýn indirdikleriyle hükmetmezse, iþte onlar FASIKLARIN ta kendileridir.” (Maide 44–45–47)
Allah ýn Elçisi, Medine’de yerli kabilelerle uzlaþarak kurduðu devletin adý ‘MEDÝNE SÝTE DEVLETÝ” dir. Dikkat ettiyseniz devletin adý Ýslam devleti deðildi. Çünkü Allah ýn böyle bir emri yoktu. Bu konuyu daha iyi anlayabilmemiz için, Allah ýn Elçisinin ilk devleti kurmaya çalýþýrken, kurulan devlete davet edilenler arasýnda geçen bir konuþmayý, sizlere nakletmek istiyorum. Biraz düþünen, bunun nedenini çok iyi anlayacaktýr.
“GÖREVÝNÝ TAMAMLAYAN MÜFREZELERDEN BÝRÝSÝ MEDÝNE’YE DÖNÜNCE KOMUTAN, HZ. PEYGAMBERÝ BÝLGÝLENDÝRMEK ÝÇÝN ‘FALANCA KABÝLE VERGÝ VERMEYÝ KABUL ETTÝ, BÝZ DE ALLAH VE RESULÜ ADINA ONLARA GÜVENCELER VERDÝK” DEYÝNCE ÝRKÝLEN PEYGAMBER, ‘BUNU YAPAMAZSINIZ, GÜVENCEYÝ – SÝTE DEVLETÝ ÝLE BAÐLANTILI OLARAK- KENDÝ ADINA VERMELÝYDÝNÝZ. ONLARIN MALINA VE CANINA BÝR ZARAR GELÝRSE, ALLAH YA DA BEN MÝ GÖREVÝMÝZÝ YAPMAMIÞ OLACAÐIZ, DÝYE CEVAP VERÝYOR” Anlayana, anlamak isteyene her þey çok açýk.
Allah bizlerin Ýslam ý yaþarken de, toplum olarak yöneticilerimizi seçerken de, imtihanýmýz gereði bizleri serbest býrakmýþ ve bizleri izlemektedir. Allah bu dünyada bizlerin yaþarken, hiç kimseyi suçlamamasý, sorumlu tutmamasý için, hem inancýmýzý hem de bizleri yönetecekleri bizzat kendimizin seçmesini istemiþtir. YANÝ HAYATIMIZIN HER ANINDAN, BÝZZAT BÝZLER SORUMLUYUZ. Onun için Allah, bizlerin Ýslam ý yaþarken de, birilerini veli edinip ardý sýra gitmemizi yasaklamýþ ve yalnýz Kur’an a sarýlmamýzý emretmiþtir. Ülkelerinin isimlerinin, Ýslam devleti olduðunu söyleyen bazý ülkeler Kur’an ýn, HÜKÜM YALNIZ ALLAH IN DIR emrini görmezden gelerek, kendilerinin yarattýðý mezheplerin beþeri, þeriat hükümleri ile devleti toplumu yönetip, ondan sonrada devletin adýný ÝSLAM DEVLETÝ koymalarý, hem Allah a iftiradýr, hem de Ýslam dan uzaklaþmaktýr.
Kendilerinin Ýslam devleti olduðunu söyleyen ülkelere bakýyorsunuz, bu devletlerde ne adalet, eþitlik var, nede huzur. Sizce Allah ýn kanunlarýnýn uygulandýðý ve yalnýz Allah a boyun eðen bir toplumda huzursuzluk ve adaletsizlik olur mu? Elbette olmaz. ÝÞTE ONUN ÝÇÝN ALLAH, GELECEÐÝ BÝLDÝÐÝNDEN, TOPLUMLARIN KENDÝ NEFÝSLERÝNDE YARATTIKLARI ÝSLAM ÝNANCINI, DEVLETÝN ADI OLARAK BELÝRLENMESÝ KONUSUNDA BÝR HÜKÜM, ÖZELLÝKLE VERMEMÝÞTÝR. Çünkü biliyor ki kullarým, geçmiþte olduðu gibi yoldan sapacak. Kendilerine Ýslam devleti diyen ülkelerin yüzünden Ýslam, dünya toplumunda hiçte hak ettiði bir seviyede deðil. Çük üzgünüm. Allah ýn emrettiði gerçek Ýslam yaþanmadýðý için, toplumlar Ýslam dan uzaklaþmaktadýr. Osmanlý dâhil, geçmiþte yaþamýþ Müslüman ülkeler, dört halife dönemi de dâhil, devletlerinin adýna Ýslam devleti dememiþlerdir. Yakýn geçmiþte olanlar hariç Ýran, Pakistan gibi.
Allah devlet yönetimine karýþmamýþ ama çok önemli kýrýiterler ve kurallar koymuþtur. Önemli olan bu özellikleri hayata geçirmektir. Toplumun kendi yöneticisini, ehil insanlardan seçmesini emreden Allah, devleti yönetenlerinde adil ve adaletli olmasýný emrettiði gibi, çok önemli olmazsa olmaz bir kuralý da koyuyor ve diyor ki devleti yönetenlere; DEVLETÝ YÖNETÝRKEN ÞURAYA DANIÞIN. Yani kendi baþýna kararlar verme, en doðruyu araþtýr. Ne dersiniz Allah ýn bu hükümleri, kendilerine Ýslam devleti dedikleri ülkelerde geçerli oluyor ve hayata geçiriliyor mu? Elbette hayýr. BU DURUMDA BU ÜLKELER KENDÝLERÝNE, ÝSLAM DEVLETÝ DESELER NE OLUR, DEMESELER NE OLUR.
Özet olarak þunlarý söyleyebiliriz. Allah ýn Kur’an da devleti yönetenlerden istediði, olmazsa olmaz özellik ve hükümler ADALET, GÜVENLÝK, EÞÝTLÝK, ÖZGÜRLÜK, SOSYAL ÝHTÝYAÇLARIN KARÞILANMASI, TÜM ÝNANÇLARIN ÖZGÜRCE VE HUZUR ÝÇÝNDE YAÞAYABÝLECEÐÝ ORTAMI HAZIRLAMASI. DEVLETÝ DANIÞARAK, EHÝL ÝNSANLAR TARAFINDAN YÖNETÝLMESÝ. Devleti yönetenler bu þartlarý yerine getiriyorsa, Allah ýn istediði kanun ve kurallarý yerine getiriyor demektir. Bizlerde iman ettiðimiz kitabýn gereðini yerine getirebiliyorsak, kiþisel olarak görevimizi, imtihanýmýzý yerine getiriyoruz demektir. ÝSLAM YALNIZ ALLAH A BAÐLANMAK VE YALNIZ ALLAH A GÜVENÝP, ONA KUL OLMAKTIR. Lütfen bunu unutmayalým.
Üzülerek hatýrlatmak istediðim bir konu var. Ýslam toplumlarýnda yaþayan halký bir düþünün. Bu toplumlarda yaþayan genel çoðunluk, neden ülkesini terk edip, Müslüman olmayan toplumlara göç etmek ve O Ülkelerde yaþamak istiyor olabilir? Ne dersiniz? Yoksa O ülkeler, biz Müslüman ülkelerden daha mý çok, Allah ýn istediði kanun ve kurallara uyuyor da, O Ülker de huzur ve mutluluk var. Doðrusu bu soru ve cevabý, beni çok üzüyor. YORUMUNU SÝZLERE BIRAKIYORUM.
Saygýlarýmla
Haluk GÜMÜÞTABAK
https://kuranadavet1.wordpress.com/
https://twitter.com/KURANA_DAVET
http://www.hakyolkuran.com/
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/
https://hakyolkuran1.blogspot.com/
Bookmarks