Bizler Kur’an ayetlerini, eðer rivayet edilen hadislerin ýþýðýnda anlamaya çalýþýrsak, doðru anlamamýz asla mümkün olamaz. Çünkü Allah Kur’an ý biz açýkladýk ve her þeyden nice örnekleri verdik ki anlayasýnýz diye bizleri uyarýr. Peki, bizler bu uyarýlarý dinliyor muyuz? Elbette hayýr. Tam tersine Kur’an her konuda detay vermez açýklamaz, özet bilgi verir diyerek, Kur’an ayetlerini açýkladýðýný iddia ettikleri, rivayet hadislere toplumu yönlendirirler, araþtýrmadan Kur’an ýn onayýný almadan. Bu fikre inandýðýnýzda zaten Kur’an ýn onayý gerekmiyor, çünkü Kur’an da her bilgi yoktur deniyor. Böyle olunca da bizler, ALLAH IN NE DEDÝÐÝNÝ DEÐÝL, ARAYA GÝREN BAZI KÝÞÝLERÝN RÝVAYETLERÝ ÝLE AYETLERDEN NE ANLADIKLARINI ANLIYORUZ.


Bu makalemde sizleri düþünmeye davet etmek istediðim, çok önemli bir ayet var. Maide suresi 51. ayet. Bu ayette geçen bir cümleden yola çýkarak, Kur’an dan araþtýrmadan, ayetler üzerinde düþünmeden, gerekli detaylarý almadan söyle deriz. Allah Yahudi ve Hýristiyanlarý dost edinmeyin diyor. Önce ayeti yazalým, daha sonrada Kur’an dan yardým alarak, Allah bu ayette aslýnda ne anlatmak istiyor, onu anlayalým.


Maide 51: Ey inananlar! YAHUDÝ VE HIRÝSTÝYANLARI DOST EDÝNMEYÝN. Onlar birbirlerinin dostlarýdýrlar. Sizden kim onlarý dost edinirse, kuþkusuz o da onlardandýr. Þüphesiz Allah, ZALÝMLER TOPLULUÐUNU DOÐRUYA ÝLETMEZ. (Diyanet meali)


Ayete ilk baktýðýmýzda, sanki Allah tüm Yahudi ve Hýristiyanlarý dost edinmeyin diyor gibi anlaþýlýyor. Ayette dost diye çevrilen kelime EVLÝYA. Kur’an da bu kelime, genelde DOST ya da VELÝ diye çevrildiði için, bu ayette de DOST diye çevrilmiþ. ASLINDA BU AYETTE GEÇEN BU KELÝMENÝN KÝMLERDEN BAHSEDÝLDÝÐÝNÝ, BÝRAZ SONRA DAHA ÝYÝ ANLAYACAÐIZ.
Bu ayette Allah ne demek istediðini, kimlerden bahsettiðini Kur’an dan birçok ayetle açýklandýðýný göstermeden önce, bir örnek vermek istiyorum. Tevbe suresi 5. ayetinin baþýnda þöyle bir cümle geçer. “HARAM AYLAR ÇIKINCA ALLAH’A ORTAK KOÞANLARI, ARTIK BULDUÐUNUZ YERDE ÖLDÜRÜN,” Eðer bu ayetin öncesini ve sonrasýný okumazsanýz, Allah Yahudi ve Hýristiyanlarý gördüðünüz yerde öldürün emrini verdiðini zannedersiniz. Hâlbuki diðer ayetlerde, size özellikle savaþ açan, barýþ sözleþmesi yaptýklarý halde, sözlerinden dönerek size saldýranlarla savaþýn ve gerekirse öldürün diyor. Hatta bu konuda detaylý açýklama yaparken, onlarý esir alýn, ya karþýlýklý fidyeyle, ya da karþýlýksýz savaþ bitiminde salý verin, diye de açýklama yapar. Gelelim Maide suresi 51. ayete. Bu ayetten birkaç ayet sonra, bakýn Allah bu konuya nasýl açýklama getiriyor ve kimlerle dost olmayýn diyor.


Maide 57: Ey iman edenler! SÝZDEN ÖNCE KENDÝLERÝNE KÝTAP VERÝLENLERDEN DÝNÝNÝZÝ ALAYA ALIP OYUNCAK EDÝNENLERÝ VE ÖTEKÝ KÂFÝRLERÝ DOST EDÝNMEYÝN. Eðer müminler iseniz Allah’a karþý gelmekten sakýnýn. (Diyanet meali)


Maide 51 ve 57. ayette geçen kelime orijinal ayette ayný, EVLÝYA yani dost anlamýnda. Demek ki tüm Ehli kitaptan bahsetmiyor. Bunlarýn içinde bulunan, zalim olanlarý, dinimizi inancýmýzý alaya alýp bizlerle dalga geçenleri dost edinmemizi Allah istemediðini bildiriyor. Kur’an a bakmaya devam edelim.


Ali Ýmran 113–114: KÝTAP EHLÝNÝN HEPSÝ AYNI DEÐÝLDÝR. Onlarýn arasýnda, gece boyunca Allah'ýn ayetlerini okuyan ve secdeye kapanan dosdoðru insanlar da vardýr. Onlar, Allah'a ve âhiret gününe inanýrlar; doðru olaný emreder, eðri olandan alýkoyarlar ve hayýrlý iþlerde birbirleriyle yarýþýrlar. ÝÞTE BUNLAR ERDEMLÝ ÝNSANLARDANDIR. (Bayraktar Bayraklý meali)


Sanýrým bu ayetten sonra, Allah ýn Ehli kitap arasýnda kimlerden bahsettiði, daha doðrusu, dost edinmeyin derken, HEPSÝNÝ KAST ETMEDÝÐÝ ÇOK DAHA NET ANLAÞILIYOR. Dikkat derseniz bu ayet, hem Allah ýn elçisine, hem de iman eden Müslümanlara hitaben söylüyor ve ehli kitapla, nasýl bir diyalog içinde olmamýz gerektiðinin izahýný yapýyor. Ayný konuda Kur’an dan bir baþka örneðe bakalým.


Maide 69: Ýman edenlerle Yahudiler, Hýristiyanlar ve Sâbiîlerden ALLAH'A VE ÂHÝRET GÜNÜNE ÝNANIP ÝYÝ AMEL ÝÞLEYENLER ÜZERÝNE ASLA KORKU YOKTUR, ONLAR ÜZÜLECEK DE DEÐÝLLERDÝR. (Bayraktar Bayraklý meali)


Ayete dikkat ettiyseniz, iman edenlerle diye baþlýyor, kitap ehli olanlarý yani bunlarýn içindende Allah ýn doðru yolundan giden, Allah a ve ahiret gününe inanýp, iyi amel iþleyenleri Allah ayýrýyor ve onlarýn korkmalarýna gerek olmadýðýný, onlarýn hesap günü üzülmeyeceðini bizlere bildiriyor. Yani Allah bu özellikleri taþýyan Ehli kitapla asla dost olmayýn demiyor, tam tersine onlarla dost olmamýzý istiyor. Kur’an dan þimdi vereceðim örnek ayet, aslýnda Ehli kitap arasýnda hangileri ile dost olabileceðimize çok daha açýk örnek veriyor. Þimdide ona bakalým.


Mümtehine 8–9: Allah, sizinle din konusunda savaþmayan ve sizi yurtlarýnýzdan çýkarmayanlara ÝYÝLÝK YAPMANIZI VE ADALETLÝ DAVRANMANIZI YASAKLAMAZ. Çünkü Allah, âdil olanlarý sever. Allah sadece, SÝZÝNLE DÝN KONUSUNDA SAVAÞANLARI, SÝZÝ YURDUNUZDAN ÇIKARANLARI VE SÝZÝN ÇIKARILMANIZA YARDIMCI OLANLARI DOST EDÝNMENÝZÝ YASAKLAR. Kim onlarý dost edinirse, iþte onlar zalimlerin ta kendileridir. (Bayraktar Bayraklý meali)


Sanýrým bu ayetten sonra, her þey çok daha net anlaþýlmýþtýr. Bizler ne yazýk ki ayetlerde geçen bir cümleye, hatta bir kelimeye rivayet inançlarýmýzýn ýþýðýnda öyle anlamlar yükleyip inanýyoruz ki, Allah ýn söylediðinin tam tersini anlýyor ve hayata geçiriyoruz.


Bakara 111 ve 112. ayetlerinde, YAHUDÝ VE HIRÝSTÝYAN HARÝÇ HÝÇ KÝMSE CENNETE GÝREMEYECEK, dedikleri bilgisini veriyor. Allah da özellikle bu örneði Kur’an a iman eden Müslümanlara veriyor ve bakýn nasýl bir cevap veriyor Allah, Ehli kitabýn sözlerine.


“Sen de onlara de ki, “EÐER GERÇEKTEN DOÐRU SÖYLÜYORSANIZ, DELÝLÝNÝZÝ GETÝRÝNÝZ.” BÝLAKÝS, KÝM ÝYÝLÝK YAPARAK BÜTÜN BENLÝÐÝNÝ ALLAH'A TESLÝM EDERSE, ONUN ÖDÜLÜ RABBÝNÝN KATINDADIR. Öyleleri için ne bir korku vardýr ne de üzüntü çekerler.”


Bu ayette Allah, hiç biriniz biz diðer Ehli kitaptan Allah huzurunda daha üstünüz, bizler cennete gireceðiz, sizler giremeyeceksiniz demeyin diyor. Ben sizin yaptýklarýnýza bakarým, kendinizi temize çýkarýp, karþýnýzdaki kiþileri suçlamayýn diye açýklama getiriyor. Peki, bizler bu ve benzeri ayetlerden ders aldýk mý? Elbette hayýr, bizlerde týpký Ehli kitabýn yaptýðý yanlýþlarý yapýyoruz ve diyoruz ki; “MÜSLÜMAN OLMAYAN CENNETE GÝREMEZ.” Buradan da anlaþýlýyor ki, bizlerin rehberi ne yazýk ki Kur’an deðil, ardý sýra gittiðimiz emin olamadýðýmýz sözler, rivayetler olmuþ. Konumuzla ilgili bir ayet örnek daha vermek istiyorum. Çünkü Allah bizlerden ismimizin ya da tabi olduðumuz toplumun ismi ile deðil, yaptýklarýmýzýn karþýlýðýný huzuru mahþerde vereceðini, çok açýk bakýn nasýl anlatýyor bu ayette.


Ali Ýmran 75: Kitap ehlinden öylesi vardýr ki, ONA YÜKLERLE EMANET BIRAKSAN ONU SANA ÖDER. Onlardan öylesi de vardýr ki ONA BÝR DÝNAR VERSEN, DEVAMLI OLARAK BAÞINA DÝKÝLMEDÝKÇE ONU SANA ÖDEMEZ. Onlar, “Cahillere karþý bize bir sorumluluk yoktur” dedikleri için böyle yapýyorlar ve Allah'a karþý bile bile yalan söylüyorlar. (Bayraktar Bayraklý meali)


Doðrusu bu kadar açýk ayetten sonra, sanýrým söyleyecek hiçbir þey yok. Konunun daha iyi anlaþýlmasý ve Allah ýn biz Müslümanlarýn, Allah ýn doðru yolunda giden ve Rabbimizin istediði þartlarý taþýyan Ehli kitapla, nasýl dostluklar kurmamýzý istediði ayet üzerinde þimdide düþünelim.


Maide 5: Bu gün size temiz ve hoþ þeyler helâl kýlýndý. KENDÝLERÝNE KÝTAP VERÝLENLERÝN YÝYECEKLERÝ SÝZE HELÂL, SÝZÝN YÝYECEKLERÝNÝZ DE ONLARA HELÂLDÝR. Mümin kadýnlardan iffetli olanlarla, DAHA ÖNCE KENDÝLERÝNE KÝTAP VERÝLENLERDEN OLAN ÝFFETLÝ KADINLAR DA, MEHÝRLERÝNÝ VERMENÝZ KAYDIYLA; EVLENMEK, ZÝNA ETMEMEK VE GÝZLÝ DOST TUTMAMAK ÜZERE SÝZE HELÂLDÝR. Her kim de inanýlmasý gerekenleri inkâr ederse, bütün iþlediði boþa gider. Ahirette de o, ziyana uðrayanlardandýr. (Diyanet meali)


Sanýrým bu ayet son noktayý koydu. Allah kitap ehli arasýnda, Allah ýn þartlarýný taþýyan, doðru ve dürüst olanlar ile çok iyi dostluklar kurmamýzý özellikle istiyor ki, ONLARLA YEMELÝ ÝÇMELÝ DOST OLMAMIZI ÝSTÝYOR. Yetmiyor, Mümin kadýnlardan yani iman etmiþ Müslüman olmuþ kadýnlardan iffetli olanlar sizler için helaldir dedikten sonra, daha da ileri giderek bakýn ne diyor tekrar hatýrlayalým.


“DAHA ÖNCE KENDÝLERÝNE KÝTAP VERÝLENLERDEN OLAN ÝFFETLÝ KADINLAR DA, MEHÝRLERÝNÝ VERMENÝZ KAYDIYLA EVLENMEK, ZÝNA ETMEMEK VE GÝZLÝ DOST TUTMAMAK ÜZERE SÝZE HELÂLDÝR.”


Ayetin sonunda bir cümle var. “Her kim de inanýlmasý gerekenleri inkâr ederse, bütün iþlediði boþa gider” Burada bahsedilen, Allah ý bolca anan, onu yücelten ve ona karþý kulluk görevini yerine getirip, Allah'a ve âhiret gününe inananlar, doðru olaný emredip, eðri olandan uzak duranlar ve hayýrlý iþlerde birbirleriyle yarýþanlar olarak anlamamýz gerektiðini ayetlerden anlýyoruz. Bunun tersini yapanýn yaptýklarý boþa gidecektir.


Bizler karþýmýzdaki insanlarýn, Allah katýnda imanlarýný asla ölçemeyiz, deðerlendirme yapamayýz. Allah Necm 32. ayetinde bakýn ne diyor.” ÖYLEYSE KENDÝNÝZÝ TEMÝZE ÇIKARMAYINIZ. O, ALLAH'A SAYGI DUYANI EN ÝYÝ BÝLENDÝR.” Yine Maide 105. ayetinde þöyle uyarýyor bizleri.” EY ÝMAN EDENLER! SÝZ, KENDÝNÝZÝ DÜZELTMEYE BAKIN” Yine Ýsra 84. ayetinde: “YOLCA DAHA DOÐRU GÝDENÝN KÝM OLDUÐUNU, RABBÝNÝZ DAHA ÝYÝ BÝLÝR.


Bazý art niyetli kiþiler, Bakara 107. ayetinde, Allah dan baþka dostunuz yoktur diye geçiyor, Maide 55. ayetinde de, sizin dostunuz Allah týr, elçisidir ve Allah a boyun eðenlerdir diye geçiyor. Bu iki ayette tezatlýk yok mu diye, Kur’an da çeliþki aramaya çalýþanlarý görürüz. Halbuki ayete daha dikkatle baktýðýmýzda ve diðer ayetlerle karþýlaþtýrdýðýmýzda, Bakara 107. ayette, özellikle dikkat çeken, ALLAH DAN BAÞKA BÝZLERE YARDIMCI OLMADIÐINI ANLATIYOR. Yani din ve imanýmýz adýna bizlere yardým edecek, ardý sýra gideceðimiz, þefaat dileyeceðimiz yalnýz Allah olduðu anlatýlýyor. Maide 55. ayette ise, yaþadýðýmýz normal hayatýmýzda gerçek dostlarýmýz sayýlýyor ve özellikle Allah a boyun eðen, onun emirlerini yerine getirenler diye de açýklýk getiriyor. Bu makalemde bu þartlarý taþýyan, azýnlýk olsa da Ehli kitabýn içinde, böyle insanlarý da dost edinin diye ayetlerde geçtiðini açýkça gördük. Ayetlere Kur’an bütünlüðünde bakmadýðýmýz takdirde, Allah ýn ne anlattýðýný da doðru anlamamýz mümkün olmayacaktýr.


Sizlere üzerinde dikkatle düþünmenizi istediðim, bir örnek vermek istiyorum. Yahudi ve Hýristiyanlar inançlarýný öyle batýl ve hurafelerle karýþtýrmýþlardý ki, Allah göndereceði elçiyi, bunlarýn arasýndan seçmedi ve hiçbir inanca sahip olmayan ÜMMÝ olan Hz. Muhammedi seçti. Hatta hatýrlayýnýz Allah peygamberimizden bahsederken, sen daha önce DÝN ÝMAN NEDÝR BÝLMEZDÝN, seni doðru yola biz ilettik diye özellikle bizlere bildiriyordu. Buradan þunu çok açýk anlýyoruz, Allah katýnda önemli olan doðrularýn ve hakkýn arayýþýnda olmak ve batýldan hurafeden uzak durmaktýr.


Lütfen biz Müslüman’ýz, onun için biz cennete gideceðiz Yahudi ve Hýristiyanlar gitmeyecek diye, kendimizi kandýrmayalým, piþman oluruz. Unutmayalým, Allah mahþer günü elçisinin þahitliðinde söyleyeceði o acý gerçeði þimdiden bizlere bildiriyor ve diyecek ki peygamberimiz; BENÝM ÜMMETÝM KUR’AN I TERK ETTÝ. Ne dersiniz hala hiç korkmadan, kendimizden emin bir þekilde, biz Müslüman olduk, Allah ýn en doðru yolunda gidiyoruz, onun için biz cennetliðiz, Yahudi ve Hýristiyanlarýn hepsi cehennemlik, deme cesaretini hala gösterebiliyor muyuz? Karar sizin, imtihan sizin imtihanýnýz.


Saygýlarýmla
Haluk GÜMÜÞTABAK


https://hakyolkuran1.blogspot.com/
http://halukgta.blogcu.com/
http://kuranyolu.blogcu.com/
http://hakyolkuran.com/
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/